6 Nisan 2012 Cuma

Yine kafa karışık, yine kendimi suçlu hissediyorum, yine ağlamaklıyım...

Hiç aklima olumsuz birsey getirmemiştim oysa ki nasilsa herseyi kendi kendine yapan Irmak bunu da yapardı. Üstüne de düşmedim. Hiç tuvalet ile ilgili deneyimler de okumadım, şu ana kadar her türlü şeyde Irmak literatür dışı kaldığından, alınan her kitap boşa gittiğinden araştırıp kitaplar da almadım. Herşeyi oluruna bırakıp, zorlamayacak, olduğu zaman olurdu düşüncesindeydim.
Ama gel gör ki Irmak çarkı tersine çevirmeye basladi. Biz gelecegi düşünürken bizler için küçük ama çocuklar için buyuk seyleri atliyoruz her zaman. Dün eğitim sistemi vs. düşünürken anda olan ve anlık çözümler üretmemiz gereken şeyleri atlamamalıydım. 
Bir yandan da suçlu hissediyorum kendimi çünkü hem Iraz'a danış, dediğini yarım uygula hem de zaten bizim için zaten sorunlu olan birşeyi araştırma, okuma, başına geleceklerden habersiz ol. Olacak iş değil benimkisi!
Bizim de tuvalet maceralarimiz başladı anlayacağınız...
Aslında hep vardı  tuvalet maceramız çünkü Irmak diş çıkartırken kabız oluyordu, çocuk için kaka yapmak demek hep bir acı demekti. Minicik çocuğun ağlaya ağlaya terleyerek yaptığını hatırladıkça içim sızlar. Bu yüzden sadece Irmak'ın tuvalet yapması önemli olduğundan benim için, nasıl yaparsa yapsın diye hiç üstüne gitmek istemedim.rmak kendi kendine ben artik külot giyecegim dedi. Zaten alt yapisi hazırdı. Tamamen gözlem yaparak, taklit yeteneği ile her işini yaptığı ve bizim neyimiz varsa onun da olsun istediğinden, banyoda tuvaleti olsun diye gecen yil alip koymuştuk.(Fischer Price'in katalogunda gormustum, begenince hemen aldım, sonr abaktım ki birçok kişi bunu almış, doğru seçim için kendimi tebrik ettim:)) Sanki kullanıyormuş gibi tuvalet kağıdı bile asılıdır.Yani aramıza bez atılınca giren birşey olmadı tuvalet.  Hatta yazin kakasi gelince gidip tuvalete yapiyordu. Tüm seramoniyi ogretmeye de calismadim cumku. Zaten izleyerek ogrendigimden ve her dakika yapisik gezdiğimizden işin prosedür kısmını da öğrenmişti. Halası da "Kızımın Tuvalet Kitabı"nı almıştı. Üstelik her oturduğunda; ezbere anlatıyordu herşeyi...

I
İki yasindan sonra baslasin, henuz basarili olamaz sozlerinden olayi akisina birakmistik. İki yasinda da meme birakma maceramiz oldugundan hic tuvalet isine kalkismadik. Sonra bakicinin gitmesi annemin tasinmasindan sonra halledelim dedik sonra yeerlesmesi babamin ameliyati derken biz bir turli hazir olamadik ki cocuk kulot dedi kulot giydirdik bez dedi bez. Aman zorlamayayim nasilsa herseyi yapan kiz bunu da yapar dedim ama hata ettim. Otoriteyi ele geçirdi farkinda olmadan;)


Haftasonu konuştuk, artık bu çantadaki bezler bitince bez takmak yok. Sadece gece bezi var. 5-6 gün sonra o da yok..
Tamam dedi, zaten ben külot giyiyorum, büyüdüm dedi. Onayladık dediğini.
Anneannesi ile gidip atlet aldılar, ben de atlet giydim onunki gibi...
Oyun grubuna bezsiz gideceğim dedi. Tamam dedik.. Hep kendi tercihi biz zorlamadık, ee tamam bu iş dedim, her yere işiyebilir, sorun değil. Yeter ki sorunsuz olsun.. 
Ama sorun orda başladı, işemiyor, tutuyor, saatlerce... Tuvalete de gitmiyor. 
Neyse bir gün sonra tuvalete oturdu. ufacık ufacık yapıyor ama yine tam yapamıyor. 2 gün sonra kakam geldi diyip yukardaki videodaki gibi soyunup oturdu ama yapmadı, yapar nasılsa diye hiç zorlamadım. 
3. gün kaka geldi diyor, yapmıyor, tuttukça altına çiş yapıyor bu sefer, kriz başladı!! Tüm gün erik,dut vs. yedi Nasıl ağlamak, nasıl.. 
Çocuk yalvardı, kaka yapıyım sonra at bezi dedi. (bu kadar da bilincinde herşeyin) Ne kadar ikna etmeye çalışsak da oturmadı, küloduna yap dedim yapmadı, hiç hoşlanmadığım Pepe'nin tuvalet şarkısını dinleyelim beraber tuvalete oturup dedim, yok yok yok...Her zamanki gibi aklına koyduğunu yapacaktı...
VE bez bağlandı:( Üstüne ağlattığımla kaldım, o ağladıkça benim enerjim bitti... 
bu sefer, "neden yapamıyorum?"  dedi. Çişin geldiğinde tutarsan içindeki atıklar katılaşır dedim. olmadı... 


Ben ne zaman ne yapacağımı biliyorum, senin istemen değil kendi istemem ile yaparım demek istedi heralde:( Bir kez daha kanıtladı Irmak Hanım, en ufacık bir boşluğu sonuna kadar kullanırım dedi!


Irmak otorite sahibi kararlı, tutarlı anne görmek istiyordu ki ben olamadım... Ben hep yavaş yavaş anlatayım, kitaplar ile resimlerle göstereyim, yaşasın, mantığına yatsın tercihini kendi yapsın istedim.
Karşımdaki bebekti, yetişkin miydi ki? Çocuğum olmadan da çocukların ayrı bir birey olduğunu, ayrı istekleri, kararları olabileceğini savunurum ama bu kadar da olmamalı galiba?? 
Böyle olunca da her boşluğu sonuna kadar kullanıp beni elinde oynatır, benim de kendimle hesaplaşmalarım çıkar ortaya tabi.
Üstelik Iraz'a danıştığımda gece de gündüz de bez yok dedi ama ben gece bez bağlayayım dedim. Irmak uykudan uyanınca uyuyan bir çocuk değil çünkü... Hele ona dokunup o istemeden tuvalete oturtayım gece yarısı kıyamet kopar diye düşündüm ama hem bilene danış sonra da yapma olacağı budur!! 
Kendime kızarken; Irmak'a yeni kitap almaya gittim motive olsun diye ama maalesef kitapçıda aradığını bulamama kuralı işledi sipariş verdim yayınevinden. Haftasonu için ise dışarda kullanabilecek birşey alma zamanı..
Bakalım bu akşam neler bekleyecek bizi, gece de bez yook:) 









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder