19 Haziran 2012 Salı

Yazlığa varış...

Köyden geçip eve geldiğimizde de bizi bekleyen sürprizler vardı :) Ayşe Teyze'nin uğurlu ve lezzetli elleri ile bizim için diktiği fasulye, marul, maydonoz, nane ve kabaklar ne de çabuk büyümüştü! Şimdi Irmak dört gözle salatalıkları bekliyor. Bir komşuların vişne ağacından toplanan vişneler olunca Irmak'ın keyfine diyecek yok. Frambuaz veren Turgut Amcası'na ise İstanbul'da topladığı dutlar ile bağlantı kurup, "dut gibi" dedi :)) Ve alkışları topladı!
Vişnelerden anneannesi Irmak'a hemen vişne suyu, vişne marmelatı ve vişne reçeli yaparak hızını alamamış:) Ama hepsi de enfes olmuştu:)

O nane toplayan minik eller...
Maydonozlar...

Böyle mi anne böyle mi kopartayım??

bizim için saklanan birkaç çilek

Bu benim işim anneanne, bahçeyi sularım ben

Fasulyeler toplandı, Irmak'a zeytinyağlı fasulye yapıldı bile!

Vişneye geeelll

Vişne güzeli bilmiş Irmak: "çok da ekşi değilmiş anne... "

Elmaları yemeye kıyılmaz,tablo gibi! Ama lezzeti de müthiş:) 
Vişne suyunun da nerede içileceğini bilirim!! 

18 Haziran 2012 Pazartesi

İlk ayrılık


32 aydan sonra ilk defa Irmak ile ayrıldık... Bu hem bana hem ona iyi gelecek diye düşünüyorum. Anneannesi yazlığa gidince, bu yıl hem artık anne sütü almadığı hem de yaşı gereği onunla orada iyi vakit geçireceğini düşündük. Gitmeden önce her gün bunu anlattık. Artık oyun grubuna gitmeyeceğini; bizim işe gideceğimizi onun da anneannesi ile yazlıkta kalacağını anlattık durduk. Ve çok hazırdı gitmeye. Kendisi bile gidelim artık diyordu :) Çok şükür 3 senenin sonunda kriz olmadan bir yolculuk yapabildik. Tabii ki hep kucağımdaydı:) şarkılar , kitaplar derken kucağımda uyudu.

Yolda uyurken 

Sonra köye vardığımızda; köyden dostlarımızın bizim için hazırladıkları. Yumurta, tavuk, yoğurt ve sütümüzü aldık. Irmak da ördekler, keçilere, tavuklara baktı. İşte o an orman kenarındaki havayı da içime soluyunca, ne kadar ayrı kalacak da olsak o mis gibi havayı içime çekerken, iyi bir seçim yaptığım da içime sindi. Ben böyle düşünüp rahat ettikçe de o da daha rahat edecek. İşte güzelliklerin başlangıcı!! 


Ancak bu güzelliklerin başlangıcından sonra, çok güzel el sallayarak bizi uğurladı. Ancak sürekli soruyormuş, ne zaman gelecekler, günleri öğrenmiş sayıyormuş, telefonda bana seni çok özledim, şimdi gel demeler...  Bakalım haftaya buluşma anı hararetli olacak gözüküyor da,  ayrılırken..... :(  neler olacak göreceğiz. 

5 küçük ördek badi badi yürüyerek, Irmak'ı karşılamaya çıkmışlar...
İçlerinden Irmak ördek seslenmiş: vak vaka vak vak, vik viki vik vik

İşte Irmak'ın içtiği süt ve
bizim peynirlerimizin sütü olan değerli keçiler:)
Mis gibi bahçede gezen tavuk yumurtaları:) 
Bu da sevgili Nilgün.
 keçileri elleriyle sağan,
 peynirleri yapan,  
 tavukları besleyen, yumurtaları toplayan :)


Bunlar da kanguru anne ve yavrusu ile
yavrunun bebeği Yasemin:))








12 Haziran 2012 Salı

Oyun hamurunu kendiniz hazırlayın

Tüm çocukların oyun hamuru ile oynamayı sevdiğini düşünüyorum... Irmak'a kokusundan ve renginden ötürü annem almamı pek istemişti... Ben de almamıştım:) Oyun grubunda hamurla karşılaşınca bayılmıştı ve haftalarca sadece hamur ile oynamışken de en kokusuzundan hamur almayı sürdürmüştüm. Bu arada Iraz'ın tarifiyle de kendimiz hamur yapmayı öğrenince hamur almayı bıraktık.
Zaten mutfağı seven Irmak da hamur yoğurmayı harika bir şekilde kıvırdı ve en sevdiğimiz aktivitemiz haline geldi. Poşette saklayınca da yumuşaklığını bir süre koruyor, sonra atıp yenisini yapıyoruz:)


Hamur tarifi şöyle; 3 ölçü un, 1 ölçü tuz, 1 ölçü yağ, 1 ölçü su 
İsteğe bağlı oalrak gıda boyalarından koyarsanız da renkli hamur oluyor. Biz yeşil ve kırmızı yaptık:)


İsterseniz ölçünüzü su bardağı ile yapın isterseniz yemek kaşığı ile ben yemek kaşığı ile yapınca tam Irmak'ın minik ellerinin karıştıracağı kadar oluyor.