Değişen tek şey duygularını ve düşüncelerini harika bir şekilde ifade etmesi... Zaten istekleri konusunda direnen bir çocuktu iyice isteklerini yaptırmak konusunda net oldu..
Kucağımdan inmemesi çok yorucu ama bir o kadar da güzel:) İleride kucağıma gelmeyeceği günlerde özlem duymayacağım... Kırk tane görev bir arada olsa annelik görevi de başkaymış bunu öğrettin bana bu 3 yıl...
- Terliklerini giyer misin Irmakcığım. "Merak etme sen ben halıya basarım.."
- Anneannesinin fotoğrafını gören Irmak : "Keşke anneannem de burada olsaydı, çok özledim..."
- Beni kucağına (Irmakça; cakına) alırmısın. Ama hadi, kucağına gelmek istiyorum..
- Anneannecim, çayını içermisin, midene iyi gelir..
- Hasta olan annesine; anneciğim iyileştin mi...
- Viraja giren arabaya, aa kaydıraktaki gibi
- Misafirler gitttikten sonra bana yardım etmeye başlayıp, " ben sana yardım ederim annecim, kıyamam sana..."
- Anne seni çok seviyorum / Anneni neden çok seviyorsun? / Çok tatlı da ondan:) / İçine sinmeden, Masanın etrafında duran baba, anneanne ve dedemi de seviyorum diyerek "aa en önemli kişiyi unuttum, Irmak'ı çok seviyorum:)"
- Başkasının kolunda gördüğü saate; "Annemin saatine benziyor:)"
- Seni çok özlüyorum, bugün büyük yatakta seninle yatıcam...
- Çok yaşa demeyi öğrendikten sonra her öksürene bile "çok yaşa, iyi yaşa."
- Uyurken: Seni çok seviyorum anneciğim, İyi uykular, Tatlı rüyalar...
- Misafirliğe gittiğimiz zaman mutfağa gider ve " Burada tabure var mı, size bakabilir miyim?"
- Top oynarken, artık top yorulmuş oynamayalım diyen dedesine : " Topun ağzı yok ki öyle bir şey diyemez"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder